Çift İlişkisinin Çocuğun Gelişimine Etkisi
Çift İlişkisinin Çocuğun Gelişimine Etkisi
Çiftler Arasındaki İletişimin Önemi
Günlük yaşamın sorumlulukları arasında çoğu zaman unutsak da, bir çiftin kendi arasındaki iletişim tarzı hem ilişkilerinin kalitesini hem de çocuklarının psikososyal gelişimini doğrudan etkiler. Ebeveynlerin birbiriyle kurduğu bağ, çocuk için hem bir model hem de duygusal bir güvenlik alanı oluşturur.
Çiftlerin karşılıklı sohbet etmesi, duygu ve düşüncelerini açıkça ifade edebilmesi; ilişkide anlam, bağlılık ve aidiyet duygusunu güçlendirir. Duyguların dürüstçe ifade edilebildiği ilişkiler, hem bireylerin kendilerini güvende hissetmesini sağlar hem de çocuklara sağlıklı iletişim becerileri kazandırır.
Gottman Yaklaşımı: Mahşerin Dört Atlısı
Ünlü aile terapistleri John ve Julie Gottman, uzun yıllar süren araştırmalarında, bir ilişkinin yıkıcı hale gelmesine neden olan dört temel davranışı “Mahşerin Dört Atlısı” olarak tanımlar:
- Eleştiri
- Hor görme (alay etme, küçümseme)
- Savunmaya geçme (suçlama)
- Duvar örme (iletişimi kesme, yok sayma)
Bu davranış kalıpları, çiftler arasındaki bağı zayıflatır ve sürdürülebilir bir ilişkiyi tehdit eder. Ancak bunun karşısında geliştirilebilecek beceriler de vardır.
Sağlıklı İletişim İçin Yapılması Gerekenler
- “Ben Dili” Kullanın: Suçlayıcı “sen” ifadeleri yerine, kendi duygularınızı “ben” diliyle ifade edin. Örneğin; “Benimle ilgilenmiyorsun” yerine “İhmal edilmiş hissediyorum” diyebilirsiniz. Bu yaklaşım, karşı tarafta savunma yerine empati oluşturur.
- Nazik ve Net Olun: “-meli, -malı” gibi emir kipleri yerine, “lütfen”, “rica ederim” gibi yumuşak ifadeler kullanın.
- Zihin Okumaktan Kaçının: Karşınızdakinin ne düşündüğünü varsaymak yerine doğrudan sorun ve net olun. Gerçek olmayan varsayımlar, yanlış anlaşılmaları artırır.
- Empati ile Dinleyin: Karşınızdakinin yaşadığı duyguları anlamaya çalışın. Göz teması kurun, sözünü kesmeden dinleyin, başınızı sallayarak onay verin. Bu, derin bir bağ kurmanızı sağlar.
- Takdir Edin: Eleştiriden önce takdir edin. Örneğin, “Artık bana zaman ayırmıyorsun” demek yerine, “Bodrum’da geçirdiğimiz zaman çok güzeldi, yine öyle vakit geçirmek isterim” gibi olumlu hatıralara atıf yapın.
- Zamanında Konuşun: Bir konuyu konuşmak için çok beklemek, duyguların birikmesine neden olur. Bu da bir anda taşkın tepkilere sebep olabilir.
- Kıyaslamalardan Kaçının: Eşinizi başkalarıyla karşılaştırmak, bilinçli ya da bilinçsiz yargılamaya sebep olur. Her birey eşsizdir, bu özgünlüğe saygı duyun.